‘Kuru Otlar Üstün(e)’den geçip denizi düşleyen çocuklar…
"Her nerede değilsem, orada iyi olacakmışım gibi gelir”
- Charles Baudelaire-
2 yıl önce gösterime giren Nuri Bilge Ceylan’ın “Kuru
Otlar Üstüne” filmi, gerek NBC sinemasının izlediği seyir gerekse
sinematografik olarak üzerinde daha çokça yazılacağa benziyor.
Başrol oyuncularından Merve Dizdar’ın Cannes’da en iyi kadın oyuncu ödülünü aldığı filmin diğer baş rollerini Deniz Celiloğlu, Ece Bağca paylaşıyor.
Film, Doğu Anadolu’nun ücra bir köyünde 4 yıl öğretmenlik
yaptıktan sonra İstanbul’a tayin edilme hayali kuran Samet ile meslektaşı
Nuray’ın hem birbirlerine hem de topluma karşı konumlarına odaklanıyor.
Samet'in yakın olduğu öğrencisi Sevim de Samet’in ruh
ikliminin derinliklerine yolculuk yapmamızı sağlayan bir karakter.
Okul idaresi tarafından sınıfta öğrencilerin eşyaları
aranırken Sevim’in çantasından Samet’e yazılmış aşk mektubu çıkar. Samet'in
mektubu yok etme konusunda yalan söylediğini fark eden Sevim, öfkelenir. Samet,
öğretmen arkadaşı Kenan'la birlikte bir cinsel istismar suçlamasının hedefi
hâline gelir.
Baudelaire’in cümlesinde olduğu gibi Samet de ücra bir
köy yerine, İstanbul’da mutlu olacağını düşünür.
Fakat oradan oraya savurduğumuz bedenimizle birlikte
götürdüğümüz yine kendi düşüncelerimizdir.
Samet, narsisist biridir. Kendi isteklerinin önemsenmesi ve
hayranlık duyulma ihtiyacının yanı sıra kibirlidir.
Samet özelinde şimdi detaylandıralım bu konuyu.
İnsan bilmediği yerlere ait olma konusunda sorun yaşar ancak
zaman geçtikçe yaşadığı olayların etkisiyle orayla bağ kuracak bir şeyler
bulur. Fakat Samet’in kibirli hali gözlerini öyle kör eder ki, orada olmayı
kendisine ceza olarak görür. 4 yıl boyunca küçük bir köyde yaşamasına, az
sayıda insanla vakit geçirmesine rağmen kimseyle gerçek anlamda bağ kurmaz.
Öğretmenler odasında meslektaşlarıyla oturmak bile Samet’i aşağılanmış
hissettir. Diğerlerinden farklı olduğunu her fırsatta belli eden Samet, ardiye
olarak kullanılan bir depoda vakit geçirmeye başlar. Samet, her defasında oralı
olmadığının ve asla da olmayacağının altını kalın çizgilerle çizer.
Öğrencilerine karşı da aynı şekilde uzak ve empati
yoksunudur. Meslek sınırlarını korumayan bir öğretmen olarak, Samet’in Sevim
ile arasında yaşananlar, onun kendi egosunu tatmin etme çabalarından
kaynaklanır. Mektubu, Sevim’i korumak için değil, kendi gururunu okşamak için
saklar. Bu durum, Sevim’in kalbinde kırıklık yaratır ve Samet ile Kenan’ı
tacizle suçlamasına yol açar. Samet, benmerkezci yapısı nedeniyle bu suçlamayı
kendine yapılmış bir hakaret olarak kabul eder ve öğrencilerine karşı hırçın
bir tutum sergiler. Yaşadıklarının acısını onlardan çıkarır.
Filmde şöyle bir sahne geçer; öğrenciler dağ, taş çizmekten
sıkılmış ve artık denizi güneşi çizelim derler. Samet’in kibirli kişiliği burada
da kendini gösterir. ‘Ben size bildiğiniz şeyleri çizdiriyorum, görmediğiniz
şeyi nasıl çizeceksiniz’ der. “Hepiniz
buraya mahkûmsunuz” diyerek öğrencileri aşağılar.
Filmin ana karakterlerinden biri de Nuray’dır. Nuray Ankara
Gar saldırısında bacağını kaybetmiştir. Samet’in ilk olarak Kenan ile
tanıştırdığı ve birlikte uyumlu olacaklarını düşündüğü Nuray daha sonra
Samet’in ilgisini çekmeye başlar. Fakat Samet bunu safiyane hislerle yapmaz.
Yaşadığı varoluşsal krizleri, narsisistik kişiliği kadınlar
üzerinden tatmin etmeye çalışır. Her zaman ilgi kendi üstünde olsun ister. İşte
bu nedenle, arkadaşına uygun gördüğü fakat sonrasında zedelenen gururunu
yeniden inşa etmesi için Nuray ile birlikte olur. Samet böylece hem öğrencisi Sevim’in iftirasının kendince öcünü alır hem de
kendisinden kaybolan ilginin yeniden bedeninde toplanmasını sağlar.
Filmde önemli sahnelerden biri yemek masasında Nuray ve Samet
arasında geçen uzun konuşmadır. Bir yanda ağır basan politik kimliğiyle Nuray,
diğer tarafta ise Nuray’ın söylediklerine karşı çıkan ve bireyselliği savunan
Samet. Aralarında geçen konuşmalar derin anlamlar barındırır ve karakterler
hakkında daha detaylı düşünmemizi sağlar.
Fakat bu sahne fazlasıyla didaktiktir. Nuray fazlasıyla
teorik cümlelerle kendini açıklar, Samet ise daha entelektüel açıdan kendi
görüşlerini savunur. İki baskın karakter arasında geçen bu konuşma, biraz daha
içselleştirilerek perdeye yansıtılsaydı izleyici tarafından daha özümsenirdi diye
düşünüyorum.
Filmin kırılma noktalarından diğeri de Nuray’ın bombalı
saldırıda kaybettiği bacağını gördüğümüz sahne. Burada Nuri Bilge Ceylan’ın
kolaycılığa kaçarak ajitasyon yaptığını düşünüyorum. Ceylan’ın filmografisi
düşünüldüğünde, bugüne kadar vermek istediği duyguyu göstererek değil
hissettirerek anlattığını gördük. Burada da Samet ile seviştikten sonra,
Nuray’ın bacağını apaçık görmek yerine, Samet’in böyle bir bedenle seviştikten
sonra hissettikleri ile durumu anlamaya çalışsak daha etkili olurdu.
Çünkü Samet, kişiliği gereği her şeyi kendinin hak ettiğini
düşünen biri. Uzun yıllar geçirdiği köye uyum sağlayamaması, kimseyle bağ
kurmaması, her fırsatta İstanbul’a gitme düşüncesi göz önüne alındığında, Nuray
gibi biriyle birlikte olması, zaten ters köşe ediyor izleyiciyi. Ki bunu
yapmasının nedeni de aslında Nuray ve kendi ev arkadaşı Kenan arasındaki olası
birliktelikte kendini dışlanmış hissetmek... İşte tüm bunlar düşünüldüğünde,
Nuray’ın o kopuk bacağını da apaçık görmek yerine Samet’in davranışlarından
anlamaya çalışsak daha etkili olurdu.
Filmin sonuna doğru yaklaştığımızda artık yoğun kışın geride
kaldığı ve filme de adını veren kuru otların ortaya çıktığını görüyoruz. Samet,
Nuray ve Kenan bir ören yerinde gezip, fotoğraf çekiyorlar. Samet, diğerlerini
bırakıp tek başına yukarı doğru çıkıyor. Burada da aslında her ne kadar
arkadaşlarıyla birlikteymiş gibi gözükse de tırmandığı zirve, yaşanan tüm
olayların onda bir değişim yaratmadığını ve her zaman zirvede olmanın ona haz
verdiğini gösteriyor.
Kuru Otlar Üstüne filminde Nuri Bilge Ceylan yine en iyi
bildiği şeyi yaparak yönünü taşraya çeviriyor. Ceylan’ın karakter yaratmadaki
ustalığı su götürmez bir gerçek. Kuru Otlar Üstüne filminde de Samet
karakterini derin bir anlatım süzgecinden geçirerek beyazperdeye yansıtmayı
başarmış.
Samet değil ama belki bizler yaşadığımız kıştan dersler
çıkarıp, kuru otlar üstünde güneşin keyfini çıkarırız.
Yorumlar
Yorum Gönder